GANİTA…

GANİTA…

Gençliğimizin ilk hevesleri...

Karanlık yılların soluklanma yeri...

Rüzgârına deniz dalgalarının karıştığı

Sahillerinde çarpıldığımız çakıl taşlarından

dizimizde kalan sızı...

Ve bugünlerde Ahmet Haşim'den hatırlanan;

“Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden

Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak

Ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak

Sular sarardı yüzün perde perde solmakta

Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta”

dedirten hazan mevsiminin izlerini taşımakta...

(İsmail Kansız)