Ganita’nın Ganita olduğu zamanlar. Bizlerin üniversitede okuduğu yıllar. Vaktimizin önemli bir kısmını Ganita’da geçiriyoruz. Farklı bir garson var orada. Diğer garsonlar çay içip içmeyeceğimizi öğrenmek için dövecekmiş gibi bir ses tonuyla ve emir kipinde “ne içersin?” diye sorarken, o naif bir şekilde “ne alırsınız?” derdi. Diğer garsonlardan kesinlikle farklıydı. Biraz kitap okumuştu, Devlet Tiyatrosu oyuncuları ile samimiyeti vardı. Hatta birçok tiyatro oyununda figüran olarak rol almıştı.
O dönemlerde sahilde Dalyan Çay Bahçesi vardı. Sabri, gündüz Ganita’da çalışır, akşam ise Dalyan Çay Bahçesi’nde garsonluk yapardı. Dalyan’da klasik içecekler dışında bira da verilirdi. Dalyan iki bölümlüydü. Bir bölümünde yalnızca erkekler otururdu. Diğer bölümü ise aileye aitti. Aile ne ise... Sabri, aile kısmında çalışırdı. Yanımızda kız arkadaşlarımız olmasa bile Sabri aile kısmında yer ayırırdı bize. Öğrenci olduğumuz için kendince diğer bölümden korurdu bizi. Daha konforlu olan aile kısmında oturmamızı isterdi.
Bizler Ganita’da uzun sürer otururduk, çay eşliğinde bir şeyler yazar, çizerdik. Zaman zaman ders çalışırdık. Canımız farklı bir içecek çektiğinde Dalyan’a giderdik. Hem Dalyan’da farklı müzikler çalardı, Orhan Gencebay çalardı. Sabri öğrenci olduğumuz için koruma içgüdüsüyle torpil geçerdi bize. İki tane içsek, biri şirketten gelirdi veya beleş çerez gönderirdi masamıza. Zaman zaman masaya gelip muhabbete katılırdı. O nedenle kültür ve sanat konusunda bile kendisini geliştirmişti.
Sonra hayat farklı bir yöne doğru aktı. Trabzon Rus hakimiyetine(!) girdi. Oteller, barlar bölgesi tamamen dönüştü. Dalyan kapandı. Ganita bizim dönemimize göre farklılaştı. Sabri’nin artık başka yerlerde olduğunu duymaya başladık. Tiyatrodan bağını koparmıştı. Onun yeni mekanı Taşbaşı bölgesiydi. Ailesini geçindirecekti, paraya ihtiyacı vardı. Zaten o dönemin Ganita müdavimleri dağılmıştı. Bu süreçten sonra rastlantı sonucu Sabri ile bir kaç kez karşılaşmıştın. Hiç iyi görmemiştim onu, çok değişmişti.
Duyduk ki Sabri’yi kaybetmişiz. Öğrenci dostu, naif yürekli Sabri. Uzun yıllar yaşamımızın dekorlarından birisi olmuştu. Farklı kişiliklerden ve Ganita’nın köşe taşlarından birisini daha kaybettik. Ruhu Şad olsun… Özer İskender
